Cuma, Mart 29, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

HDP Eşbaşkanı Demirtaş’tan Reina mesajı

 

HDP Eşbaşkanı Demirtaş’tan Reina mesajı

Tutuklu HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Reina saldırısına ilişkin gönderdiği mesajında, toplumun güvenliğini sağlama sorumluluğunun siyasi iktidarda olduğunu hatırlatarak, iktidarın toplumu kaosa sürüklediğini, çözümün ise toplumsal barış için ortak mücadeleden geçtiğini ifade etti

 

Özgürlükçü Demokrasi / 4 Ocak 2017

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla yılbaşı akşamı Reina’da yaşanan saldırıya ilişkin bir mesaj gönderdi. Demirtaş, mesajında farklı yaşam tarzlarımızı ve dünya görüşlerinin zenginlik olarak görülerek, demokrasi, hak ve özgürlüklere sahip çıkılıp, toplumsal barış için ortak mücadele yürütülmesi çağrısı yaptı.

HDP Basın Bürosu tarafından paylaşılan mesaj şöyle:

“İstanbul’da yeni yılın ilk saatlerinde, farklı ülkelerden 39 kişinin yaşamını yitirdiği insanlık düşmanı saldırıyı lanetliyorum. Bu durum ülkemizin kaderi değildir, olmamalıdır. Bir daha benzerlerinin tekrarlanmaması dileğiyle, İstanbul Ortaköy’deki alçakça saldırıda hayatını kaybeden tüm insanlara Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

‘Çoğulcu dil en büyük güvenlik tedbiridir’

Bu saldırı sonrasında bir kez daha ortaya çıkmıştır ki, ciddi bir istihbarat zaafı vardır. Toplumun güvenliğini sağlama sorumluluğu tümüyle siyasi iktidardadır. Hükümet, özgürlük ve güvenlik dengesini büyük bir hassasiyetle gözetmelidir. Bu tip saldırıları önlemede güvenlik tedbirlerini almak kadar, demokratik ve özgürlükçü standartları ülkeye hakim kılmanın da önemi büyüktür. Aşırı güvenlikçi politikalar adına özgürlüğün kısıtlandığı yerlerde toplumsal hastalıklar, kanamalar ve yaralar oluşması kaçınılmazdır.

Yaşadığımız bu felaketlerden çıkışın yolu, 78 milyonu bir kişinin veya milliyetçi bir yapının etrafında toplanmaya mahkûm kılmak değil, demokratik birlik ruhu etrafında bir arada eşit ve ortak yaşamı inşa etmektir. Hiçbir etnik, inançsal, kültürel, siyasi çevrenin kendisini dışında görmeyeceği ve hissetmeyeceği toplumsal koşulları yaratmak, birleştirici, çoğulcu bir dil kullanmak en büyük güvenlik tedbiridir.

‘İktidar toplumu kaosa sürüklemekte’

Üzülerek belirtmek isterim ki, siyasetçileri, gazetecileri, akademisyenleri, yazarları, hükümetin karşısında yer alan tüm muhalifleri baskı altına alan, tutuklayan iktidar, ülkeyi duyguda ve zihinlerde bölmekte ve toplumu kaosa sürüklemektedir.

Demokratik muhalefeti, ülkenin üçüncü büyük partisi HDP’yi dışlayarak birlik sağlanamaz. Siyasi iktidar enerjisini HDP’ye saldırılara değil, toplumsal barış ve güvenliği sağlamaya harcamalıdır. Önümüzdeki en büyük görev, 80 milyon insanın bu ülkeye olan aidiyet ve sahiplenme duygusunu güçlendirecek demokratik çalışmalar yapmaktır.

‘Toplumsal barış için ortak mücadele’

Halklarımıza çağrım; kimliksel ve inançsal aidiyetlerimizi, farklı yaşam tarzlarımızı ve dünya görüşlerimizi zenginliğimiz olarak görerek el ele verip, bir arada kenetlenerek demokrasiye, hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, toplumsal barışımız için ortak mücadele yürütmektir.

Bir kez daha İstanbul Ortaköy’deki saldırıda hayatını kaybeden tüm insanlara Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.”