Kuzey-Güney IŞİD’i Kobani’de sivil halkı vahşice katletti
Dersimzaza.com / 26. 06. 2015
24 Haziran günü erken saatlerde kuzeyden ve güneyden Kobani’ye saldıran IŞİD çeteleri, büyük çoğunluğu sivil halktan olmak üzere 150’ye yakın insani katletti. Kobani Kantonu yetkilileri çetelerin Türkiye tarafından sızdığını ve saldırının Türk Devleti tarafından planlandığını açıkladılar. Biz kendi hesabımıza, bu saldırının arkasında Kuzeyin IŞİD’inin olduğundan kuşku duymuyoruz.
Özellikle Grê Spi’nin düşmesinden sonra, AKP iktidarı ve bir bütün olarak Türk devletinin “Bağımsız Kürt devletinin kurulması için Akdeniz’e uzanan Kürt koridoru açılıyor” yaygarası ile panik ve korku içinde tehditler savurduğunu izliyoruz. Katliamın baş faili Recep Tayip Erdoğan bu saldırının işaretini, 22 Haziran’da Mardin’in Midyat ilçesinde Suriye ve Iraklıların kaldığı AFAD Geçici Barınma Merkezi’ni ziyaretinde yaptığı konuşmada vermişti. Şöyle demişti Erdoğan:
“Maalesef dün önce Şam rejimi, ardından DEAŞ konusunda yapılan yanlışlar bugün PYD konusunda yapılıyor. Bölgenin tarihine, sosyolojisine, demografisine uymayan hiçbir çözüm, bu coğrafyaya barış getirmez. Biz bölgedeki herhangi bir etnik ve inanç grubunun değil, orada yaşayan tüm insanların hakkını, hukukunu, geleceğini gözeten çözümden yanayız. Bu dayatmalar daha çok kan, daha çok acı getirir. Suriye'de sadece bir gruba destek verilerek, diğer tüm kesimlerin tasfiyesine dönük bir oyun oynanıyor. Biz bu oyuna izin vermeyeceğiz.”
Demografinin değişmesine ve diğer grupların tasfiyesine ’’izin vermeyeceğiz’’ demek, IŞİD’i destekleyeceğiz ve Kürt nüfusunu azaltacağız demektir. Dün IŞİD bu politika doğrultusunda Kobani’ye saldırdı bugün de aynı çizgiyi izliyor.
Küt halkının özgürlük ve kendi kendisini yönetme yolunda attığı her adım, Türk devletini ve ırkçı şoven kesimleri adeta kudurtuyor. Çünkü onlar bölgedeki tüm Kürtlerin köle olarak kalmasını istiyorlar.
Rojava Kürtlerinin bu gerçeği bilmesi ve Türk devletini yeterince tanımış olması gerekirdi. Anlaşılan süreç dikkatli izlenmemiş ve gaflete düşülmüş.
Türk devletinin bu katliamdaki sorumluluğunun somut kanıtları ortaya çıkacağına inanıyoruz. Demokratik kamuoyunun bu süreci yakından izleyip gerekli tepkiyi vermesi, hem Türkiye’nin demokratikleşmesi ve hem de bölgemizin bu barbarlar tarafından bir cehenneme çevrilmesinin önlenmesi açısından hayati bir önem taşımaktadır. Artık bu katillerin hesap vermeden bu işten sıyrılmasına ve yeni suçlar islemelerine izin verilmemelidir. Uluslararası kamuoyu Türk devletinin IŞİD’e yardım ettiğini gayet iyi bilmektedir. Bu koşullar olayın uluslararası mahkemelere taşınmasını kolaylaştırmaktadır.
Kürt halkına ve bölgemizdeki diğer mazlum halklara karşı işlenen bu vahşi katliamları lanetliyoruz ve insanlıktan yana tüm güçleri bu barbarlara karşı ayağa kalkmaya davet ediyoruz.