Cuma, Mart 29, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

'Elçi'nin polisler tarafından katledilmesinin üstü kapatılmak isteniyor'

 

'Elçi'nin polisler tarafından katledilmesinin üstü kapatılmak isteniyor'

 
YDG-H, Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesi esnasında yaşananlara ilişkin açıklama yaptı. YDG-H, iki üyelerinin Elçi’nin olduğu yöne tesadüfen girdiğini, iki üyelerinin de mermi bittiği ve silah bozulduğu için ateş açamadığını belirterek, “Elçi, planlı ve kasıtlı bir biçimde polislerce katledilmiştir. Savcıları engellemeye dönük de hiçbir müdahalemiz olmadı” dedi

 

ANF / 02 Aralık 2015 03:31 - YDG-H açıklamasında, “Son iki günden bu yana AKP kontrolü altındaki medyada yurtsever Kürt aydını Tahir Elçi'nin katledilmesi ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair bir takım gerçek dışı uydurma haberler, suçluları gizleme maksadıyla kamuoyuna servis edilmektedir” denildi.

YDG-H açıklamasında devamla şunlar belirtildi:

Medyada açık bir biçimde görüldüğü üzere 28 Kasım günü takip edilen iki arkadaşımız sivil polisler tarafından sivil bir ticari taksi içerisinde durdurulmuş, burada yaşanan çatışmada 2 polis öldürülmüştür. Bu çatışmanın hemen akabinde biri mermisi bitmiş, diğeri ise bozulmuş olan silahıyla alandan ayrılmaya çalışan üyelerimiz tesadüfen Tahir Elçi ve beraberindeki sivil toplum kuruluşları üyesi grubun basın açıklaması yaptığı sokağa girmiştir. Arkadaşlarımıza burada polisler tarafından ikinci bir müdahalede bulunulmuş, kameralara yansıdığı üzere burada güçlerimiz tarafından hiç bir mermi sıkılmamış, bu arkadaşlarımız sadece alandan hızlıca çıkmaya çalışmışlardır. Tahir Elçi'nin katledildiği sırada karşı taraftan da Sûr'da bulunan diğer YDG-H üyeleri tarafından da karşı bir müdahalenin olmadığı bilinmektedir. Özel savaş medyası tarafından sanki karşılıklı bir silahlı çatışmanın yaşandığı gibi bir algı yaratılarak Tahir Elçi'nin planlı ve kasıtlı bir biçimde orada bulunan polislerce katledilmesinin üstü kapatılmak istenmektedir.

SAVCIYI ENGELLEMEYE DÖNÜK HİÇBİR MÜDAHALEMİZ OLMADI

Ayrıca bu olayın sonrasında alana gelen olay yeri inceleme ekipleri delilleri karartmak amacıyla alanda rastgele ateş açmış, olay yerini incelemek ve delilleri toplamak için alana gelen savcıların alana girişini, sözde çatışma var, iddiasıyla engellemiştir. Ne güçlerimiz nede Suriçi halkının burada savcıları engellemeye dönük hiçbir müdahalesi olmamıştır, bu durumda kameralara görüntülerinde de açıkça görülmektedir.

Bu olayın sonrasında Suriçi bölgesinde başlatılan sokağa çıkma yasağında özel savaş güçleri sivil halkın mal ve evlerine dönük çok yoğun bir saldırı yürütmüş, bir ev ve dükkanda ağır hasar oluşmuştur. Suriçi'nde ve diğer öz yönetim ilan edilen yerlerde halkımızı yaşam alanlarından göçertmeye dönük bir konsept uygulama konulmuştur. Bu konsepte ve sürdürülmekte olan baskıya kaşı tüm yurtsever halkımız devletin çete güçlerinin saldırılarına maruz kalan halkımızla daha fazla dayanışma içinde olmalı, Kürdistan'a dayatılan insansızlaştırma politikasını yaşam alanlarını terk etmeyerek boşa çıkarmalıdır. Bu konuda tüm demokratik güçler daha fazla destekte bulunmalıdır.